thief, burglar, one who steals

listen to the pronunciation of thief, burglar, one who steals
English - Turkish

Definition of thief, burglar, one who steals in English Turkish dictionary

robber
soyguncu

Banka soyguncusu hepiniz, olduğunuz yerde kalın! diye bağırdı - The bank robber shouted, Stay where you are, all of you!

İki soyguncu bir mağazaya girdi. - Two robbers broke into a store.

robber
{i} hırsız

Polis hırsızı yakasından yakaladı. - The police seized the robber by the neck.

Hırsızlık ne zaman gerçekleşti? - When did the robbery take place?

robber
robberyhırsızlık
robber
adam soyma
robber
yol kesen kimse
robber
(Arılık) yağmacı
robber
harami
robber
{i} haydut
English - English
{i} robber