the work of a knitter; the network formed by knitting

listen to the pronunciation of the work of a knitter; the network formed by knitting
English - Turkish

Definition of the work of a knitter; the network formed by knitting in English Turkish dictionary

knitting
{i} örme

Mary örme şişlerini çıkardı ve örmeye başladı. - Mary pulled out her knitting needles and began to knit.

Ona bir kazak örmek için günler harcadı. - She spent many days knitting a sweater for him.

knitting
örgü

Örgüsünü bir kenara koydu ve ayağa kalktı. - She put her knitting aside and stood up.

Yemek yapmak, örgü örmek, bahçıvanlık, pul toplamak ve benzeri birçok hobileri vardır. - She has many hobbies, cooking, knitting, gardening, collecting stamps, and so on.

knitting
örme işi
knitting
örerek

Onun için bir kazak örerek bir günden fazla harcadı. - Many a day did she spend knitting a sweater for him.

Bayan Rachel Lynde mutfak penceresinde bir yorgan örerek oturuyordu. - Mrs. Rachel Lynde was sitting at her kitchen window, knitting a quilt.

knitting
{f} ör

O kazağı örmeyi bitirdin mı? - Have you finished knitting that sweater?

Ona bir kazak örmek için günler harcadı. - She spent many days knitting a sweater for him.

knitting
{i} triko
knitting
knitting work örgü işi
knitting
(Tekstil) örgü, örme Açıklama: Örme; Tek iplikli veya çok iplikli sistemlerle ipliğin önce iğne ve yardımcı makine elemanlarıyla ilmek haline dönüştürülerek, ilmeklerin yan yana ve üst üste bağlantı kurarak tekstil yüzeyi elde edilmesidir
knitting
knitting machine örgü makinası
knitting
knitting needle örgü şişi
knitting
knit kaynaş/ör
English - English
knitting
the work of a knitter; the network formed by knitting
Favorites