the state of being bound or stiffened; stiffness; as, the ligature of a joint

listen to the pronunciation of the state of being bound or stiffened; stiffness; as, the ligature of a joint
English - Turkish

Definition of the state of being bound or stiffened; stiffness; as, the ligature of a joint in English Turkish dictionary

ligature
(Diş Hekimliği) 1. Bir iplik veya kordonla bağlama işlemi. 2. Bir dişi apareye, ark teline veya diğer bir dişe bağlamak için ortodontide kullanılan tel veya iplik
ligature
bağ

Sami, Leyla'yı boğmak için bir bağlama ipi kullandı. - Sami used a ligature to strangle Layla.

ligature
{i} müz. bağ
ligature
kan damarını bağlamak için kullanılan tel veya iplik
ligature
raptetme
ligature
(isim) bağ
ligature
bağlamak
ligature
{i} (Tıp) kan damarını bağlamak için kullanılan iplik
ligature
(Tıp) Açılmış bir damarın bağlanması
ligature
tel ile bağlamak
ligature
bir araya getirmek
ligature
(Tıp) Ligatür: Kan damarını bağlamak için kullanılan tel veya iplik
ligature
bağlama

Sami, Leyla'yı boğmak için bir bağlama ipi kullandı. - Sami used a ligature to strangle Layla.

English - English
ligature
the state of being bound or stiffened; stiffness; as, the ligature of a joint

    Hyphenation

    the state of be·ing bound or stiffened; stiffness; as, the lig·a·ture of a joint

    Pronunciation

Favorites