the first contact of an oar with the water

listen to the pronunciation of the first contact of an oar with the water
English - Turkish

Definition of the first contact of an oar with the water in English Turkish dictionary

catch
{f} yetişmek

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin. - You'll have to get a move on if you want to catch the train.

Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu. - Tom ran like crazy to catch up with Mary.

catch
{i} k.dili. müstakbel eş olarak düşünülen uygun kişi
catch
{i} voli
catch
{i} kanca
catch
{i} bityeniği
catch
{i} tutma av
catch
{f} maruz kalmak
catch
yakala

Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler. - Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.

Adam beni yakamdan yakalamaya çalıştı. - The man tried to catch hold of me by the collar.

catch
{i} av, bir partide yakalanan av/balık
catch
{f} cezbetmek
catch
{f} (caught)
catch
(Tekstil) tutucu, mandal
catch
olmak

Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz. - Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.

Gribe yakalanmayacağımdan emin olmak istiyorum. - I want to make sure that I don't catch the flu.

catch
yayılmak
catch
ansızın bulmak
catch
topu tutma
catch
yakalanan şeyin miktarı
catch
kavramak
catch
yanmaya başlamak
The first of
birincileri
English - English
catch
the first contact of an oar with the water

    Hyphenation

    the first con·tact of an oar with the wa·ter

    Turkish pronunciation

    dhi fırst käntäkt ıv ın ôr wîdh dhi wôtır

    Pronunciation

    /ᴛʜē ˈfərst ˈkänˌtakt əv ən ˈôr wəᴛʜ ᴛʜē ˈwôtər/ /ðiː ˈfɜrst ˈkɑːnˌtækt əv ən ˈɔːr wɪð ðiː ˈwɔːtɜr/
Favorites