the aforementioned (thing)

listen to the pronunciation of the aforementioned (thing)
English - Turkish

Definition of the aforementioned (thing) in English Turkish dictionary

precedent
{i} örnek olay
precedent
{s} örneği olan
precedent
{s} benzeri olan
precedent
yapılageliş
precedent
önceki
precedent
geçmiş örnek
precedent
emsal

Böyle bir durum için emsal yok. - There is no precedent for such a case.

Emsal olarak belirlendi. - The precedent has been set.

precedent
teamül
precedent
{s} eşine rastlanmış
precedent
{i} örnek
precedent
evvelce vaki olmuş ve tekrar vuku bulması hak veya adet olan şey
precedent
{i} âdet, gelenek
precedent
{i} örnek oluşturan durum
precedent
yapılageli
English - English
precedent

A third argument may be derived from the precedent.

the aforementioned (thing)
Favorites