English - Turkish
Definition of the act of uniting, concord in English Turkish dictionary
- union
- {i} sendika
Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
-The union has a dominant influence on the conservative party.
Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.
-Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.
- union
- {i} ittifak
İki ülke arasında hiçbir ittifak şansı yok.
-There is no chance of a union between the two countries.
- union
- rakor
- union
- dernek
- union
- birleştirme
- the act of
- eyleminin
- union
- (Askeri) BİRLİK, CEMİYET, SENDİKA
- union
- Amerikan iç savaşı zamanmda Kuzey hükümetine bağlı olan
- union
- ile Amerika Birleşik Devletleri
- union
- {i} vida yuvası
- union
- Bileşim
- union
- birleştirme,birlik
- union
- {i} pol. birlik
- union
- {i} kavuşma
- union
- (Tıp) Kemik kaynaşması
- union
- {i} birleşme; birleştirme
- union
- {i} darülaceze
- union
- union down imdat isteme belirtisi
- union
- (Tekstil) karışık kumaş
Related Terms
English - English
Definition of the act of uniting, concord in English English dictionary
- {n} union
the act of uniting, concord
Hyphenation
the act of uniting, Con·cordPronunciation
Resimler
History
Favorites