His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Stop repeating everything I say! Stop repeating everything I say!
- Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes! Söylediğim her şeyi tekrarlamayı kes!
Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
- Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Tom had to repeat first grade.
- Tom birinci sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı.
How many times do I have to repeat that she isn't my friend?
- Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
- Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
I will write you back soon.
- Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.