splendidious

listen to the pronunciation of splendidious
English - Turkish

Definition of splendidious in English Turkish dictionary

splendid
{s} müthiş

Ne müthiş bir akşam yemeği! - What a splendid dinner!

Müthiş bir fikrim var. - I have a splendid idea.

splendid
{s} olağanüstü
splendid
{s} mükemmel
splendid
{s} harika

Tom harika bir iş yaptı. - Tom did a splendid job.

splendid
azametli
splendid
şaşaalı
splendid
berkemal
splendid
saltanatlı
splendid
şatafatlı
splendid
çok iyi
splendid
çok parlak
splendid
görkemli

Tiyatronun yeni yapısı çok görkemli görünüyor. - The new edifice of the theatre looks very splendid.

Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır. - This soccer match is full of energetic and splendid competition.

splendid
çok güzel
splendid
fevkalade
splendid
debdebeli
splendid
{s} muhteşem, görkemli, şatafatlı
splendid
{s} şahane, fevkalade, mükemmel
splendid
(sıfat) olağanüstü, mükemmel, müthiş, harika, parlak, muhteşem, görkemli
splendid
{s} parlak

Soğuk ve kuru, parlak güneş, ne güzel kış havası! - Cold and dry, splendid sunshine, what beautiful winter weather!

English - English
splendid
splendidious
Favorites