spend or take a vacation

listen to the pronunciation of spend or take a vacation
English - Turkish

Definition of spend or take a vacation in English Turkish dictionary

holiday
tatil

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

holiday
{i} tatil günü; tatil
holiday
{i} bayram günü; yortu günü
holiday
Iegal holiday resmi tatil günü
holiday
Roman holiday katılanların zaranna olan eğlence
holiday
tatil yap

Sadece bir tatil yaptın. - You just had a holiday.

O, ona uzun bir tatil yapmasını tavsiye etti. - She advised him to take a long holiday.

holiday
{i} dini bayram
holiday
{i} yortu
holiday
holiday clothes bayramlık elbise
holiday
{i} izin

Şimdi hiçbir şekilde hasta olmama izin verilmiyor. Yarın benim tatilim. - I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.

Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez. - Circumstances do not permit me such a holiday.

holiday
(Askeri) BİR SAHANIN GÖRÜNTÜ KAPLAMASINDA KASITSIZ OLARAK BIRAKILAN BOŞLUK: Bak. "gap (imagery) "
holiday
(Ticaret) genel tatil
holiday
dinlence
holiday
tatil yapmak

O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti. - She talked her husband into having a holiday in France.

holiday
tatile çıkmak
holiday
bayramlık
holiday
(isim) tatil, bayram, izin, yortu, dini bayram
English - English
holiday
vacation
spend or take a vacation

    Hyphenation

    spend or take a va·ca·tion

    Turkish pronunciation

    spend ır teyk ı veykeyşın

    Pronunciation

    /ˈspend ər ˈtāk ə vāˈkāsʜən/ /ˈspɛnd ɜr ˈteɪk ə veɪˈkeɪʃən/
Favorites