something characteristic; a mark; a token

listen to the pronunciation of something characteristic; a mark; a token
English - Turkish

Definition of something characteristic; a mark; a token in English Turkish dictionary

badge
{i} rozet

Dan bile rozeti geri vermedi. - Dan didn't even give the badge back.

Rozetinize bakabilir miyim? - Can I see your badge?

badge
{i} nişan
badge
(Askeri) Bröve
badge
(Askeri) BRÖVE: Bir askerin, çok önemli bir askeri uzmanlık alanında, üstün bir ehliyet derecesi elde etmiş olduğunu göstermek üzere verilen bir çeşit mükafat. Kara, deniz ve hava kuvvetlerine ait bröveler ile uzmanlık brövelerini içine alır. Ayrıca bakınız: "Ground badge"
badge
{i} işaret
badge
kimlik (kartı)
badge
kimlik kartı
English - English
badge
something characteristic; a mark; a token
Favorites