sokakta

listen to the pronunciation of sokakta
Turkish - English
in the street
on street
on the street
sokak
street

You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone. - Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.

Tom noticed a drunkard lying in the street. - Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.

sokakta kalmak
1. to be left homeless, be left without a place to lay one's head. 2. to be locked out of one's house, be unable to get into one's house
sokakta devam eden borsa işlemleri
the street
sokakta müzik yapmak
busk
sokakta satılan dondurma
hokey pokey
sokakta satılan dondurma
hoky poky
sokakta tanışılmış kadın
pickup
sokak
(Bilgisayar) home street
borsa kapanınca sokakta süren piyasa
kerb market
borsa sonrası sokakta devam eden işlemler
curb market
göbeki sokakta kesilmiş
(Konuşma Dili) 1. (one) who never stays home, gadabout. 2. prostitute, streetwalker
sokak
St
Turkish - Turkish

Definition of sokakta in Turkish Turkish dictionary

Sokak
oram
sokak
İl, ilçe gibi yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol
sokak
İl, ilçe gibi yerleşim bölgelerinde, iki yanında evler olan, caddeye oranla daha dar veya kısa olabilen yol: "Biraz sonra şehrin bütün sokaklarında süvariler dört nala koşmaya başladılar."- Ö. Seyfettin