English - Turkish
Definition of small brush; has long handle; used to clean teeth in English Turkish dictionary
- toothbrush
- diş fırçası
Tom ecza dolabını açtı ve diş macununu ve diş fırçasını çıkardı.
-Tom opened the medicine cabinet and took out the toothpaste and his toothbrush.
Ben bir diş fırçası ile dişlerimi temizlerim.
-I clean my teeth with a toothbrush.
- toothbrush
- tooth brush tree misvak agacı
- toothbrush
- diş fırça
O bir saç fırçası ve bir diş fırçası aldı.
-She bought a hairbrush and a toothbrush.
Elektrikli bir diş fırçası kullanıyorum.
-I use an electric toothbrush.
- toothbrush
- Salvadora persıca
- toothbrush
- (isim) diş fırçası
Related Terms
English - English
Definition of small brush; has long handle; used to clean teeth in English English dictionary
- toothbrush
small brush; has long handle; used to clean teeth
Hyphenation
small brush; has Long handle; used to clean teethPronunciation
Resimler
Favorites