Why are you annoying your sister?
- Kız kardeşini niçin sinirlendiriyorsun?
The noise of city life annoys me greatly.
- Şehir yaşamının gürültüsü beni çok sinirlendiriyor.
His way of speaking annoys me.
- Onun konuşma şekli beni sinirlendiriyor.
Her way of speaking irritates us.
- Onun konuşma şekli bizi sinirlendiriyor.
He was irritated by the sound.
- O, ses tarafından sinirlendirildi.
Her constant complaining speech irritated me.
- Onun sürekli şikâyet konuşması beni sinirlendirdi.
He was irritated by the sound.
- O, ses tarafından sinirlendirildi.
Something you should know about me is that when I get angry, I get quiet.
- Benimle ilgili olarak, sinirlenince sessizliğe büründüğümü bilmelisin.
You must be careful not to get angry.
- Sinirlenmemek için dikkatli olmalısın.
Tom was visibly annoyed.
- Tom gözle görülür şekilde sinirlenmişti.
I was annoyed at his behavior.
- Davranışına sinirlendim.