simple past tense and past participle of extend

listen to the pronunciation of simple past tense and past participle of extend
English - Turkish

Definition of simple past tense and past participle of extend in English Turkish dictionary

extended
{s} geniş

DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor. - The DVD contains deleted and extended scenes.

Saflık gençliği genişletti. - Chastity extended the youth.

extended
(İnşaat) uzatılmış
extended
dışarıda
extended
uzamış
extended
(Havacılık) açık
extended
(Havacılık) açılmış
simple past tense
(Dilbilim) geçmiş zaman
extended
temdit edilmiş
extended
süresi uzatılmış
extended
{f} uzat

Toplantıyı on dakika daha uzattık. - We extended the meeting another 10 minutes.

Tom kalışını üç gün uzattı. - Tom extended his stay by three days.

simple past tense
-di'li geçmiş zaman
extended
Kapsamlı, uzatılmış, uzamış, uzun, genişletilmiş, yayılmış, geniş, büyük
extended
genişletilmiş

Asla genişletilmiş garantiler almayın. - Never buy extended warranties.

DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor. - The DVD contains deleted and extended scenes.

extended
{s} büyük
extended
{s} büyütülmüş
extended
{f} genişlet: adj.genişletilmiş
extended
{s} uzun

Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır. - If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.

extended
{s} uzatılan
extended
{s} uzayan
extended
(sıfat) uzatılan, uzayan, uzun, büyütülmüş, genişletilmiş, yayılmış, geniş, büyük
extended
{f} uzat: adj.uzatılmış
English - English
extended
simple past tense and past participle of extend
Favorites