see husk, 2

listen to the pronunciation of see husk, 2
English - Turkish

Definition of see husk, 2 in English Turkish dictionary

hurt
{f} kâlbini kırmak

Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum. - I know you don't want to hurt Tom.

Ben asla onun kalbini kırmak istemedim. - I never meant to hurt him.

hurt
{f} ağrımak
hurt
{f} rencide etmek
hurt
{i} üzüntü
hurt
{i} yaralı

Tom yaralı tek kişiydi. - Tom was the only one hurt.

Tom'un yaralı olduğunu anlıyorum. - I understand that Tom is hurt.

hurt
{i} ızdırap
hurt
{f} küstürmek
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
hurt
bir uzva zarar vermek
hurt
yaralamak (bir uzvu)
hurt
canı yanmak
hurt
üzmek
hurt
kırılmak
hurt
gücüne gitmek
hurt
kırmak

Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk. - We didn't mean to hurt him.

Onun duygularını kırmak istemiyorum. - I don't want to hurt her feelings.

hurt
(fiil) kâlbini kırmak, yaralamak, incitmek, acıtmak, rencide etmek, acımak, küstürmek, ağrımak, canını yakmak, kırmak, zarar vermek, zarar görmek, incinmek
hurt
hurtfullyzarar ve
hurt
hurtfulzararlı
English - English
hurt