Renewable energy is essential for limiting the increase of the global temperature.
- Yenilenebilir enerji, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için gereklidir.
Brian intends to strictly limit the money he uses.
- Brian kullandığı parayı kesinlikle sınırlamak niyetinde.
There are some limitations.
- Bazı sınırlamalar var.
You have more restraint than most people.
- Çoğu insandan daha çok sınırlaman var.
Freedom of speech was tightly restricted.
- İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
Please restrict your orders to what is in our catalog.
- Kataloğumuzda bulunanlara göre lütfen siparişlerinizi sınırlayın.
There are few legal constraints on the sale of firearms in the U.S.
- ABD'de ateşli silah satışı üzerine birkaç yasal sınırlama vardır.
Mexico is bordered on the north by the United States.
- Meksika kuzeyde Abd tarafından sınırlanmıştır.
All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
- Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan gurubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır.
Renewable energy is essential for limiting the increase of the global temperature.
- Yenilenebilir enerji, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için gereklidir.
The firemen localized the fire.
- İtfaiyeciler yangını sınırladılar.
Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
- Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
Tom doesn't actually live within Boston city limits.
- Tom aslında Boston şehri sınırları içinde yaşamıyor.
Our freedoms are being limited.
- Özgürlüklerimiz sınırlanıyor.
Those children have limited verbal skills.
- Şu çocuklar sözlü becerilerini sınırladı.
Renewable energy is essential for limiting the increase of the global temperature.
- Yenilenebilir enerji, küresel sıcaklık artışını sınırlamak için gereklidir.
Entrance is restricted to those above 18.
- Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
Freedom of speech was tightly restricted.
- İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.