sınıf arkadaşı

listen to the pronunciation of sınıf arkadaşı
Turkish - English
classmate

I ran into an old classmate of mine on my way to the station. - İstasyona giderken eski bir sınıf arkadaşıma rastladım.

My sister married her high school classmate. - Kız kardeşim lise sınıf arkadaşıyla evlendi.

schoolmate
schoolfellow
sınıf arkadaş
classmate

There were many guests - most of them were our teacher's classmates and friends. - Çok sayıda misafir vardı-onlardan çoğu bizim öğretmenin sınıf arkadaşları ve arkadaşlarıydı.

Tom and his classmates are going to an art museum tomorrow afternoon. - Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek.

sınıf arkadaşı
Favorites