ready for use; attainable; unoccupied; valid

listen to the pronunciation of ready for use; attainable; unoccupied; valid
English - Turkish

Definition of ready for use; attainable; unoccupied; valid in English Turkish dictionary

available
{s} mevcut

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

Araştırma için mevcut az paramız var. - We have little money available for the research.

available
müsait

Şu anda müsait değilim. - I'm not available right now.

John şu an müsait mi? - Is John available now?

available
{s} var

İşe yarar bir yardım var mı? - Is there any help available?

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif beş gün için geçerlidir. - This offer is available for five days.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Bu daktilo kullanılabilir mi? - Is this typewriter available?

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

available
{s} hazır

Öğle yemeği hazır olacak. - Lunch will be available.

Ayrıntılar hemen hazır değildi. - Details weren't immediately available.

available
olası
English - English
{s} available
ready for use; attainable; unoccupied; valid
Favorites