English - Turkish
Definition of quick to change ones opinion or allegiance; insincere; not loyal or reliable in English Turkish dictionary
- fickle
- {s} kararsız
- fickle
- kahpe
- fickle
- {s} dönek
- fickle
- sebatsız
- fickle
- kaypak
- fickle
- fırdöndü
- fickle
- kalleş
- fickle
- oynak
- fickle
- kancık
- fickle
- vefasız
- fickle
- {s} fırdöndü, hercai, değişken; kaypak, dönek
- fickle
- {s} (aşkta) vefasız, hercai
- fickle
- {s} değişken
Moda değişken bir şeydir.
-Fashion is a fickle thing.
Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
-Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff.
- fickle
- kararsızlık
- fickle
- maymun iştahlı
- fickle
- (sıfat) kararsız, dönek, değişken, maymun iştahlı, gelgeç
- fickle
- fickleness döneklik
Related Terms
English - English
Definition of quick to change ones opinion or allegiance; insincere; not loyal or reliable in English English dictionary
- fickle
quick to change ones opinion or allegiance; insincere; not loyal or reliable
Hyphenation
quick to change ones o·pin·ion or allegiance; insincere; not loy·al or re·li·a·blePronunciation
Resimler
History
Favorites