put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names

listen to the pronunciation of put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names
English - Turkish

Definition of put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names in English Turkish dictionary

badge
{i} rozet

Dan bile rozeti geri vermedi. - Dan didn't even give the badge back.

Adını ve rozet numaranı istiyorum. - I want your name and badge number.

badge
{i} nişan
badge
(Askeri) Bröve
badge
(Askeri) BRÖVE: Bir askerin, çok önemli bir askeri uzmanlık alanında, üstün bir ehliyet derecesi elde etmiş olduğunu göstermek üzere verilen bir çeşit mükafat. Kara, deniz ve hava kuvvetlerine ait bröveler ile uzmanlık brövelerini içine alır. Ayrıca bakınız: "Ground badge"
badge
{i} işaret
badge
kimlik (kartı)
badge
kimlik kartı
English - English
{f} badge
put a tag on something, mark with a badge; market a product under brand names

    Hyphenation

    put a tag on something, mark with a badge; mar·ket a prod·uct un·der brand names

    Pronunciation

Favorites