present participle of fry

English - Turkish

Definition of present participle of fry in English Turkish dictionary

Related Terms

frying

{f} kızart

Sen hiç onları kızartma yerine patateslerini fırında pişirmeyi düşündün mü? - Have you ever thought about baking your potatoes instead of frying them?

Tom bir yumurta kızartıyor. - Tom is frying an egg.

frying

kızartarak

frying

{i} kızartma

Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı. - Tom burned his fingers on a hot frying pan.

Mary kızartma tavasına bazı sosisler attı. - Mary threw some sausages into the frying pan.

frying

(isim) kızartma

English - English

Definition of present participle of fry in English English dictionary

frying

Hyphenation

pres·ent par·ti·ci·ple of Fry