pref. supporting, favoring, advocating; serving as a replacement for

listen to the pronunciation of pref. supporting, favoring, advocating; serving as a replacement for
English - Turkish

Definition of pref. supporting, favoring, advocating; serving as a replacement for in English Turkish dictionary

pro
yerinde

Yerinde olsam, muhtemelen aynı şeyi yapardım. - In your position, I'd probably have done the same thing.

Burada iş yerinde küçük bir sorunum var. - I have a little problem here at work.

pro
için

GDO'lu ürünler insan hayatı için tehlikelidir. - Products with GMO are dangerous to human life.

Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır. - Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.

pro
yerine geçen

Profesör Rosa'nın yerine geçen öğretmen Arjantinlidir. - The teacher who substituted for professor Rosa is from Argentina.

pro
taraflar
pro
yandaş
pro
lehinde

O, teklifin lehindeydi. - He was in favor of the proposition.

Önerinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin? - Are you for or against the proposal?

pro
orospu
pro
destekleyen fikir
pro
önek ... taraftarı, ... yanlısı, -in tarafını tutan: He´s pro-French. 1. O, Fransızların tarafını tutuyor. 2. O, Fransızcadan yanadır
pro
lehte olanlar
pro
dili profesyonel atlet
pro
fahişe

Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır. - I think prostitutes are victims and troubled girls.

Fahişelik, kumar, uyuşturucu madde kullanımı, sarhoşluk, düzeni bozmak ve diğer yasadışı etkinlikler kesinlikle yasaklanmıştır. - Prostitution, gambling, the use of narcotic substances, drunkenness, disorder, and all other illegal activities are STRICTLY FORBIDDEN.

pro
taraftarı
pro
yanlısı

Nagasaki yanlısı bir futbol takımı kuralım. - Let's put together a pro-soccer team for Nagasaki!

pro
yanında

Sorun Tom'un Mary'nin yanında oturmak istememesidir. - The problem is that Tom doesn't want to sit near Mary.

Sorun Tom'un Mary'nin yanında oturmak istememesidir. - The problem is that Tom doesn't want to sit next to Mary.

pro
lehte oy/profesyonel
English - English
pro
pref. supporting, favoring, advocating; serving as a replacement for
Favorites