plural form of part

listen to the pronunciation of plural form of part
English - Turkish

Definition of plural form of part in English Turkish dictionary

parts
{i} bölge

Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü. - In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.

Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur. - French is spoken in parts of Italy as well as in France.

parts
(Askeri) PARÇALAR: Bir malzeme kaleminin başlıca unsurları, aksamı veya tali komple parçaları. Parçalar; yıpranmış, hasara uğramış, kaybolmuş veya tahrip edilmiş unsurları değiştirmek suretiyle malzemeyi sağlam bir duruma getirmek için yedekte bulundurulurlar
parts
{i} parçalar

Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin. - Combine all the parts to make one piece.

Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor. - The repair bill includes parts and labor.

parts
{i} yetenek
parts
{i} semt

Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır. - A gang of thieves works these parts.

parts
(Bilgisayar) parça

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü. - Tom divided the pie into three equal parts.

Annem pastayı üç parçaya böldü. - Mother divided the cake into three parts.

English - English
parts
plural of part
parts
plural form of part

    Hyphenation

    plu·ral form of part

    Turkish pronunciation

    plûrıl fôrm ıv pärt

    Pronunciation

    /ˈplo͝orəl ˈfôrm əv ˈpärt/ /ˈplʊrəl ˈfɔːrm əv ˈpɑːrt/
Favorites