perceive by ear, as in: did you hear that noise?

listen to the pronunciation of perceive by ear, as in: did you hear that noise?
English - Turkish

Definition of perceive by ear, as in: did you hear that noise? in English Turkish dictionary

hear
{f} duymak

Yaşlı adam duymakta zorlanıyor. - The old man was hard of hearing.

Öyle söylediğini duymak başımı döndürüyor. - It makes my head swim to hear you say that.

hear
işitmek

Teorilerinden bir tane daha işitmekle ilgilenmiyorum. - I'm not interested in hearing any more of your theories.

Daha fazla özürler işitmek istemiyorum. - I don't want to hear any more excuses.

hear
{f} ifadesini almak
hear
{f} dinlemek

Onu dinlemekten bıktım. - I'm sick of hearing it.

Üzerinde çalıştığım yeni şarkıyı dinlemek ister misin? - Would you like to hear the new song I'm working on?

hear
{f} öğrenmek

Sınıftaki herkes şiiri ezbere öğrenmek zorunda. - Everyone in the class has to learn the poem by heart.

Herkes kelimeleri ezbere öğrenmek zorunda. - Everyone has to learn the words by heart.

hear
(Kanun) muhakeme etmek
hear
işit

Herkes işitebilsin diye lütfen yüksek sesle oku. - Please read it aloud so that everyone can hear.

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor. - Hearing this song after so long really brings back the old times.

hear
{f} (heard)
hear
{f} sorguya çekmek, ifadesini almak. Hear! Hear! İng
hear
yargılamak
hear
dikkatle dinlemek
hear
haber almak

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum. - I look forward to hearing from you soon.

Yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum. - I'm looking forward to hearing from you soon.

hear
(fiil) duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak, mektup almak, öğrenmek, onaylamak
hear
{f} kulak vermek
English - English
hear
perceive by ear, as in: did you hear that noise?
Favorites