parıltıları

listen to the pronunciation of parıltıları
Turkish - English
glimmerings
plural of glimmering
parıltı
{i} luster
parıltı
{i} glow

You could see the glow of the fire for miles. - Ateşin parıltısını millerce görebildiniz.

An evening glow often promises good weather. - Akşam parıltısı genellikle güzel hava habercisidir.

parıltı
glitter

Sami lived a glittering life. - Sami parıltılı bir hayat yaşadı.

parıltı
{i} gleam
parıltı
(Aydınlatma) luminosity
parıltı
brightness
parıltı
wink
parıltı
glare
parıltı
effulgence
parıltı
glint
parıltı
glister
parıltı
radiancy
parıltı
{i} shine
parıltı
sparkle
parıltı
{i} twinkle
parıltı
lustre
parıltı
{i} flash
parıltı
{i} glance
parıltı
shimmer
parıltı
gleam, glitter, twinkle, glint, sparkle, flash, shine, sheen, lustre, luster
parıltı
blink
parıltı
glisten
parıltı
lustre [Brit.]
parıltı
gleam; flash, glitter; sparkle; twinkle
parıltı
Orient
parıltı
fire

You could see the glow of the fire for miles. - Ateşin parıltısını millerce görebildiniz.

parıltı
glimmerings
Turkish - Turkish

Definition of parıltıları in Turkish Turkish dictionary

Parıltı
lema
Parıltı
ışılak
Parıltı
şimşek
Parıltı
balkır
parıltı
Parıldama, göze çarpan parlaklık: "Bütün gözler onun gittikçe artan parıltısıyla kamaşmış gibiydi."- Y. K. Karaosmanoğlu
parıltı
Parıldama, göze çarpan parlaklık
parıltıları
Favorites