only, exclusively; merely

listen to the pronunciation of only, exclusively; merely
English - Turkish

Definition of only, exclusively; merely in English Turkish dictionary

solely
sadece

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır. - From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.

solely
yalnızca

Biri yalnızca hava ve sevgiyle yaşayamaz. - One cannot live solely on air and love.

Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var. - They need to be able to irrigate without relying solely on rain.

solely
ancak
solely
sırf
solely
salt
solely
(Kanun) münferiden
solely
yalnız

Onların yalnızca yağmura bağımlı olmaksızın toprağı sulayabilmeye ihtiyaçları var. - They need to be able to irrigate without relying solely on rain.

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır. - Empirical data is based solely on observation.

solely
(Mukavele) yalnızca; müstesna
solely
bir tek
English - English
solely
only, exclusively; merely
Favorites