one who robs or steals; a thief

listen to the pronunciation of one who robs or steals; a thief
English - Turkish

Definition of one who robs or steals; a thief in English Turkish dictionary

robber
soyguncu

Banka soyguncusu hepiniz, olduğunuz yerde kalın! diye bağırdı - The bank robber shouted, Stay where you are, all of you!

Banka soyguncuları bütün yönlere dağıldılar. - The bank robbers dispersed in all directions.

robber
{i} hırsız

Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim. - I was sentenced to three years for robbery.

Hırsızlar gece yarısı kol gezer. - Robbers prowl around at midnight.

robber
robberyhırsızlık
robber
adam soyma
robber
yol kesen kimse
robber
(Arılık) yağmacı
robber
harami
robber
{i} haydut
English - English
robber