one who performs, one who plays

English - Turkish

Definition of one who performs, one who plays in English Turkish dictionary

Related Terms

performer

{i} oyuncu

Tiyatronun dizaynı, seyircilerin oyuncularla daha yakınlaşıp, özel bir bağ kurmalarını mümkün kıldı. - The design of the theatre enabled the audience to get up close and personal with the performers.

Mary bir star oyuncu. - Mary is a star performer.

performer

müzisyen

performer

artist

performer

{i} yerine getiren kimse

performer

sahneye çıkan kimse

performer

icracı

performer

{i} sanatçı

Mary karizmatik bir sanatçıdır ve seyircisini nasıl cezbedeceğini gerçekten biliyor. - Mary is a charismatic performer, and really knows how to captivate her audience.

Sanatçılar konserden sonra yakındaki bir restoranda bir parti ile kutlama yaptılar. - After the concert the performers celebrated with a party at a nearby restaurant.

performer

oyuncu/sanatçı

performer

{i} yerine getiren

performer

{i} yapan

English - English

Definition of one who performs, one who plays in English English dictionary

{n} performer