onaylayan

listen to the pronunciation of onaylayan
Turkish - English
sealer
corroboratory
recognizant
corroborative
subscriber
(Ticaret) endorser
confirming
(Bilgisayar) approved by
accredited by
(Bilgisayar) checked by
validator
certifying
onayla
approve of

Tom certainly didn't approve of the way Mary was behaving. - Tom Mary'nin davranış biçimini kesinlikle onaylamadı.

Father will never approve of my marriage. - Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.

onayla
{f} approve

My mother finally approved of our plan. - Annem sonunda planımızı onayladı.

Father will never approve of my marriage. - Babam, evliliğimi asla onaylamayacak.

onayla
acknowledged
onayla
(Bilgisayar) confirm

I will call in order to confirm it. - Bunu onaylamak için arayacağım.

I will confirm my plane reservation. - Uçak rezervasyonumu onaylayacağım.

onayla
(Bilgisayar) verify
onayla
(Bilgisayar) check

Please endorse this check. - Lütfen bu çeki onayla.

onayla
{f} attesting
onayla
{f} approved

More than one hundred nations have approved the treaty. - Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı.

My mother finally approved of our plan. - Annem sonunda planımızı onayladı.

onayla
{f} validating

Validating an angry client's feelings is an effective way of defusing the situation. - Kızgın bir müşterinin duygularını onaylama durumun yatıştırılmasında etkili bir yoldur.

onayla
{f} validated
onayla
approbate
onayla
{f} confirmed

Tom's doubts have been confirmed. - Tom'un şüpheleri onaylandı.

The spokesman confirmed that the report was true. - Sözcü raporun doğru olduğunu onayladı.

onayla
avouch
onayla
validate
onayla
{f} certified
onayla
certify
onayla
{f} acknowledge

Tom seems to be unwilling to acknowledge that Mary is a better swimmer than he is. - Tom Mary'nin ondan daha iyi bir yüzücü olduğunu onaylamak için isteksiz görünüyor.

onayla
corroborate

Tom corroborated Mary's story. - Tom Mary'nin hikayesini onayladı.

onaylayanlar
approvers
onayla
okay
onayla
probate
onayla
confirming
onaylayan
Favorites