of or pertaining to a vaccum; using a vacuum; producing vacuum

listen to the pronunciation of of or pertaining to a vaccum; using a vacuum; producing vacuum
English - Turkish

Definition of of or pertaining to a vaccum; using a vacuum; producing vacuum in English Turkish dictionary

vacuum
vakum

Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez. - Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.

Bu deney için onların tam bir vakuma ihtiyacı var. - For that experiment they need a complete vacuum.

vacuum
hava boşluğu
vacuum
(Kimya) boşay
vacuum
boşluk
vacuum
çıngı süpürgesiyle temizlemek
vacuum
{f} vakumla

Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır. - The product is vacuum-sealed to keep it fresh.

vacuum
vacuum bottle termos
vacuum
{i} vakum,vakum
vacuum
(fiil)kumlu
vacuum
(fiil) elektrik süpürgesi ile temizlemek
vacuum
elektrik süpürgesi kullanmak
vacuum
elektrik süpürgesi

Temizlikçi kadın her salı sabahı elektrik süpürgesiyle temizlik yapar. - Every Tuesday morning the housekeeper vacuums.

Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi. - I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.

vacuum
{i} emme

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

vacuum
vacuumpacked içindeki hava boşaltılıp kapatıl
vacuum
{i} boşluk, vakum. f., k.dili. elektrik süpürgesiyle temizlemek
vacuum
(Nükleer Bilimler) vakum,havayı boşaltma,boşay,boşluk
vacuum
vacuum cleaner elektrik süpürgesi
English - English
{s} vacuum
of or pertaining to a vaccum; using a vacuum; producing vacuum
Favorites