of, in, or constituting a city

listen to the pronunciation of of, in, or constituting a city
English - Turkish

Definition of of, in, or constituting a city in English Turkish dictionary

urban
şehirsel
urban
kentsel

Sabah kahvaltısı için veranda yemeği Fransa'nın kentsel alanlarında yaygın olarak uygulanmaktadır. - Patio dining for breakfast is widely practiced in urban areas of France.

Kentsel alanlardaki gaz salınımı ciddi kirliliğe neden oluyor. - Gas emissions cause serious pollution in urban areas.

urban
{s} şehir

Loch Ness canavarı bir şehir efsanesidir. - The Loch Ness monster is an urban myth.

Şehir parkında bir iskelet bulundu. - A carcass has been found at the urban park.

urban
şehirde yaşayan veya bulunan
urban
şehir ile ilgili
urban
şehirle ilgili
urban
şehre değgin
urban
(Ticaret) kentte oturan
urban
(Ticaret) kente ait
urban
(Ticaret) kentle ilgili
urban
kent ile ilgili
urban
(İnşaat) kent, kentsel, kentli
urban
{s} şehirli
urban
{s} şehre ait
urban
{s} kentsel, kente ait; kentte bulunan; kentte oturan
urban
urban renewal şehri yeniden oturulabilir şekle koyma planı
English - English
urban