occurring within a building, meant to be used inside

listen to the pronunciation of occurring within a building, meant to be used inside
English - Turkish

Definition of occurring within a building, meant to be used inside in English Turkish dictionary

indoor
{s} ev içi
indoor
{s} içeri

Biz içeride kahvaltı ediyoruz. - We are eating breakfast indoors.

Ben içeride kalmayı tercih ederim. - I prefer to stay indoors.

indoor
{s} iç mekânlara uygun; iç mekânlarda kullanılan: indoor shoes iç mekânlarda giyilen ayakkabılar
indoor
{s} dahili

Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu. - My grandparents didn't have indoor plumbing.

indoor
iç mekanlara uygun
indoor
iç mekanlarda kullanılan
indoor
kapalı mekan
indoor
{s} kapalı

Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır. - Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.

Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim. - I prefer spending time indoors.

indoor
ev içinde olan/yapılan
indoor
yapı içi
indoor
Kapalı ortam
indoor
(İnşaat) iç, içeri, dahili
indoor
indoor games ev içinde oynanan oyunlar
indoor
ev/salon
indoor
{s} kapalı: indoor tennis court kapalı
indoor
ev içinde olan,yapı içi
indoor
bina içi
indoor
indoor life ev hayatı
English - English
{s} indoor
occurring within a building, meant to be used inside
Favorites