obvious and offensive, blatant, scandalous

listen to the pronunciation of obvious and offensive, blatant, scandalous
English - Turkish

Definition of obvious and offensive, blatant, scandalous in English Turkish dictionary

flagrant
(kötü bir şey) alenen yapan/yapılan
flagrant
pek çirkin
flagrant
açık
flagrant
bile bile
flagrant
{s} rezil
flagrant
flagrantly aleni ve çirkin bir şekilde
flagrant
rezalet nevinden
flagrant
{s} göze batan (kötülük/ahlaksızlık); pervasız (suç işleyen kimse)
flagrant
alçakça
flagrant
bariz flagrancy kabahatin aşikarlığı ve büyüklüğü
flagrant
{s} çirkin
flagrant
{s} göze batan
flagrant
{s} aşikâr

Sınıfta aşikar bir şekilde sigara içen lise öğrencileri ve onları uyaramayan öğretmenler cezalandırılacak. - High school students who flagrantly smoke in class and the teachers who can't caution them will be punished.

Böylesina aşikar bir adli hatayı asla kabul etmeyeceğim. - I will never agree to such a flagrant miscarriage of justice.

English - English
flagrant
obvious and offensive, blatant, scandalous
Favorites