Turkish - English
Definition of notasız in Turkish English dictionary
- by ear
- Using principally sound; without reference to sheet music
- (of music or song) without reference to written music
- nota
- (Hukuk) note
The cricket is a good singer who can sing long notes.
-Kriket, uzun notaları söyleyebilen iyi bir şarkıcıdır.
You need to play the notes in the correct order.
-Notaları doğru sırayla çalman gerekir.
- notasız söylemek
- play it by ear
- notasız çalmak
- play by ear
- notasız çalmak
- to play sth by ear
- nota
- syllable
- nota
- memorandum
- nota
- crotchet
- nota
- music
How hard is it to learn to read music?
-Nota okumayı öğrenmek ne kadar zor?
Tom didn't know how to read music.
-Tom nota okumayı bilmiyordu.
- nota
- aide-memoire
- basit ve notasız eşlik
- vamp
- nota
- (musical) note; piece of written music
- nota
- written music
- nota
- note, musical note; memorandum, diplomatic note
- nota
- aide memoire
- nota
- verbal
Related Terms
English - English
Definition of notasız in English English dictionary
- notâ
- Alternative spelling of nota
- nota
- {i} (Latin) part of the phrase "nota bene" (take notice, mark well)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of notasız in Turkish Turkish dictionary
- nota
- Bir devletin başka bir devlete politik sorunlar, işbirliği önerileri, anlaşma teklifleri, bilgilendirme vb. konularla ilgili olarak yolladığı yazılara nota denir. Diplomatik nota olarak da adlandırılır
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) Mülâhazat
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) Resmi ve siyasi mektup, muhtıra
- NOTA
- (Hukuk) Dış işleri bakanlarıyla, elçiler aracılığıyla ülkelerin birbirine gönderdikleri yazılı veya sözlü belge
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) (İtalyancadan) Emir ve istek bildiren yazı
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) Müziğe ait yazı
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyi sonradan hatırlamak için konan işaret
- NOTA
- (Osmanlı Dönemi) Hesap pusulası
- nota
- Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret: "Saz sesleri bazen aynı notaları, ruhumuza mıhlanmak istenen bir altın çiviye vurulan darbeler gibi tekrar ederdi."- A. Ş. Hisar
- nota
- Bir devletin başka bir devlete veya elçisine yaptığı bildiri
- nota
- (Osmanlı Dönemi) birşeyi sonradan hatırlamak için konulan işaret
- nota
- Bir devletin başka bir devlete veya elçisine yaptığı bildiri: "Bu notaya verdiğim kısa bir cevapta, Mudanya Konferansını kabul ettiğimi bildirdim."- Atatürk
- nota
- Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret