English - Turkish
Definition of not relevant, beside the point, unconnected, impertinent, immaterial in English Turkish dictionary
- irrelevant
- {s} ilgisiz
Bu o kadar ilgisiz mi?
-Is it that irrelevant?
Fikriniz ilgisiz olmaya devam ediyor.
-Your opinion continues to be irrelevant.
- irrelevant
- {s} alâkasız
Tom'un söylediği genellikle alakasız.
-What Tom says is often irrelevant.
Fransızca konuşabilip konuşamaman bu konuşmayla tamamen alakasız.
-Whether you're able to speak French or not is completely irrelevant to this conversation.
- irrelevant
- {s} konu dışı
Düşündüğün şey konu dışı.
-It is irrelevant what you think.
Tom'u sevip sevmemen konu dışı.
-Whether you like Tom or not is irrelevant.
- irrelevant
- önemsiz
Başka her şey önemsiz.
-Everything else is irrelevant.
- irrelevant
- ipe sapa gelmez
- irrelevant
- (Kanun) rabıtasız
- irrelevant
- (Dilbilim) bağıntısız
- irrelevant
- günün mühim konularıyle ilgisi olmayan
- irrelevant
- {s} yersiz
- irrelevant
- irrelevance konu dışı olma
- irrelevant
- {s} konu dışı; to ile ilgisi olmayan
- irrelevant
- irrelevancy konu dışı olan şey
- irrelevant
- irrelevantly konu ile ilgisi olmayarak
- irrelevant
- mevzu ile alâkası olmayan
- irrelevant
- sadet dışı
Related Terms
English - English
Definition of not relevant, beside the point, unconnected, impertinent, immaterial in English English dictionary
- {s} irrelevant
not relevant, beside the point, unconnected, impertinent, immaterial
Hyphenation
not relevant, be·side the point, unconnected, impertinent, im·ma·te·ri·alPronunciation
Resimler
Favorites