not married

listen to the pronunciation of not married
English - Turkish
nikâhsız
single
{i} bekâr

Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler. - Some young Japanese people prefer being single to being married.

Tom ve Mary her ikisi de hâlâ bekar. - Tom and Mary are both still single.

single
tek

Benim tek bir düşmanım yok. - I don't have a single enemy.

Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı. - She left without saying even a single word.

celibate
s., i. (gen. dini nedenlerden dolayı) evlenmeyen ve cinsel ilişkide bulunmayan (kimse)
single
sağlam
celibate
subay
celibate
bekar

Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir. - Being celibate means that you may only do it with other celibates.

single
bir

Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı? - Did God really create the earth in a single day?

Gökyüzünde tek bir bulut yok. - There isn't a single cloud in the sky.

celibate
{s} dini nedenlerle evlenmeyen
celibate
özellikle dini sebeplerle evlenmeyen
celibate
{i} bekâr kimse
celibate
{i} dini nedenlerle evlenmeyen kimse
celibate
{s} bekâr

Bekar olmak onu sadece diğer bekarlarla yapabileceğin anlamına gelir. - Being celibate means that you may only do it with other celibates.

single
{s} tek bir

Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı? - Did God really create the earth in a single day?

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın! - Get both a phone and internet access in a single package!

single
gidiş bileti
single
yalnız gidi
single
yalın kat
single
iki tarafta yalnız birer rakip bulunan sağlam
English - English
single
unwed
celibate
nonmarried
not married

    Hyphenation

    not mar·ried

    Turkish pronunciation

    nät merid

    Pronunciation

    /ˈnät ˈmerēd/ /ˈnɑːt ˈmɛriːd/
Favorites