madenli

listen to the pronunciation of madenli
Turkish - English
quick
metallic
mineral
metalliferous
maden
mineral

I always carry a bottle of mineral water with me. - Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.

The province is rich in mineral resources. - İl, maden kaynaklarınca zengindir.

maden
mine

This mine will close down next month. - Bu maden gelecek ay kapanacak.

The soldiers ordered the miners to leave. - Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.

madenli toprak
pay dirt
maden
dirt
maden
superficial
maden
heading
maden
buhl
maden
(Madencilik) large
maden
(Ticaret) spring water
maden
{i} diggings
maden
{i} metal
maden
hornblende
maden
{i} digging
maden
mine; gold mine; mineral; metal
maden
ore
maden
quarry
maden
rich source, gold mine
Turkish - Turkish

Definition of madenli in Turkish Turkish dictionary

Maden
(Osmanlı Dönemi) MA'DEN
Maden
(Osmanlı Dönemi) RESS
Maden
(Osmanlı Dönemi) DIÎN
Maden
(Osmanlı Dönemi) MENCEM
Mâden
(Osmanlı Dönemi) DAİN
maden
Yavuz özkan'ın, 1978 Antalya Film Festivali'nde birincilik ödülünü kazanan filmi
maden
Madenden yapılmış
maden
Yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan, ekonomik yönden değer taşıyan mineral
maden
Kolay ve iyi kazanç sağlayan iş veya parası elinden kolaylıkla alınan kimse
maden
Uyuşturucu, esrar, eroin
maden
Uyuşturucu, esrar, eroin: "İstersen sana biraz maden vereyim de çek!"- O. C. Kaygılı
maden
Metal
maden
Maden ocağı veya maden işletmesi
maden
Çok değerli şeyleri kapsayan kaynak
mâden
(Osmanlı Dönemi) kaynak değerli şeylerin çıkarıldığı ocak; değerli yeraltı ürünleri
madenli
Favorites