lively; brisk; frolicsome; frisky

listen to the pronunciation of lively; brisk; frolicsome; frisky
English - Turkish

Definition of lively; brisk; frolicsome; frisky in English Turkish dictionary

frisk
{f} (mutlu bir şekilde) sıçrayıp oynamak
frisk
{f} (birinin) üstünü aramak
frisk
{f} üstünü aramak
frisk
zıplamak
frisk
sıçramak
frisk
oynak

Kendimi biraz oynak hissediyorum. - I'm feeling a little frisky.

frisk
{f} oyna

Kendimi biraz oynak hissediyorum. - I'm feeling a little frisky.

frisk
(kiminse) üstünü aramak
frisk
hoplayıp zıplamak
frisk
{f} koşuşmak
frisk
canlılıkla
frisk
friskiness neşe
frisk
argo bir kimsenin üstünü aramak
frisk
{f} oynaşmak
frisk
friskily neşeyle
frisk
{f} oynamak
frisk
canlılık
frisk
{f} kuyyruk sallamak
English - English
frisk
lively; brisk; frolicsome; frisky
Favorites