English - Turkish
Definition of lacking social skills, or uncomfortable with social interaction in English Turkish dictionary
- awkward
- sakar
Başlangıçta stajyerler bu şirkette sakardılar.
-At first, the trainees were awkward in his company.
Mary'nin kız kardeşi utangaç ve sakardır.
-Mary's sister is shy and awkward.
- awkward
- beceriksiz
Tom biraz beceriksiz görünüyor.
-Tom looks a little awkward.
O beceriksizce önümde eğildi.
-She bent awkwardly in front of me.
- awkward
- (sıfat) sakar, beceriksiz, aksi; zorluk çıkaran, garip; kullanışsız, ters
- awkward
- (insan) anlaşılması zor
- awkward
- dik başlı
- awkward
- münasebetsiz
- awkward
- kullanımı zor
- awkward
- mahcup edici
- awkward
- uyumsuz
- awkward
- mahçup edici
- awkward
- utandırıcı
- awkward
- uygunsuz
O uygunsuz bir soru sordu.
-He asked an awkward question.
Onlar uygunsuz bir zamanda geldiler.
-They arrived at an awkward time.
- awkward
- {s} kullanılması zor
- awkward
- awkwardness beceriksizlik
- awkward
- {s} ters
- awkward
- kullanışsız/uygunsuz
- awkward
- awkwardly acemicesine
- awkward
- idaresi güç
Related Terms
English - English
Definition of lacking social skills, or uncomfortable with social interaction in English English dictionary
- awkward
Things get very awkward whenever 60-year old men use cheesy pick-up lines on me.
lacking social skills, or uncomfortable with social interaction
Hyphenation
lack·ing so·cial skills, or un·com·fort·a·ble with so·cial in·ter·ac·tionPronunciation
Resimler
History
Favorites