lacking physical strength or vigor

listen to the pronunciation of lacking physical strength or vigor
English - Turkish

Definition of lacking physical strength or vigor in English Turkish dictionary

weak
{s} cılız

Cılız ve narin bir çocuktu. - He was a weak and delicate child.

Calhoun konuşmasını okuyamayacak kadar çok cılızdı. - Calhoun was too weak to read his speech.

weak
{s} güçsüz

Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür. - Women are physically weaker than men.

O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi. - He told a friend that he felt very tired and weak.

weak
{s} zayıf

Ekonomi zayıf olmasına rağmen, bazı şirketler hâlâ kazanç sağlıyor. - Although the economy is weak, some companies are still making a profit.

John Bill'in zayıflığından istifade etti. - John took advantage of Bill's weakness.

weak
{s} hafif

Kahvemi hafif severim. - I like my coffee weak.

Kahvemi hafif istiyorum. - I'd like my coffee weak.

weak
açık (çay)
weak
mukavemetsiz
weak
argın
weak
açık

Tom açıkçası hâlâ çok zayıf. - Tom is obviously still very weak.

Açık kahveyi tercih ederim. - I prefer weak coffee.

weak
{s} sulu
weak
weakly s
weak
{s} dayanıksız, sağlam olmayan, zayıf: a weak
weak
{s} iradesiz
weak
(Tıp) Kuvvetsiz, zayıf
weak
silik çıkmış
weak
zaaf

İnsan zaafına müsamaha göstermek zorundasın. - You have to allow for human weakness.

weak
{s} silik
weak
hastalıklı
weak
(sıfat) kuvvetsiz, zayıf, cansız, cılız, güçsüz, aciz, dayanıksız, halsiz, iradesiz, hafif, silik, sulu
English - English
weak
lacking physical strength or vigor

    Hyphenation

    lack·ing phys·i·cal strength or vig·or

    Turkish pronunciation

    läkîng fîzîkıl strengkth ır vîgır

    Pronunciation

    /ˈlakəɴɢ ˈfəzəkəl ˈstreɴɢkᴛʜ ər ˈvəgər/ /ˈlækɪŋ ˈfɪzɪkəl ˈstrɛŋkθ ɜr ˈvɪɡɜr/
Favorites