kimyacı

listen to the pronunciation of kimyacı
Turkish - English
chemist
chemist; teacher of chemistry
(Konuşma Dili) teacher of chemistry
teacher of chemistry
kimya
{s} chemical

It is cheaper than chemical fertilizers. - O kimyasal gübrelerden daha ucuzdur.

The chemical formula for water is H₂O. - Suyun kimyasal formülü H₂O'dur.

kimya
chemistry

Do you study chemistry? - Kimya öğrenimi yapıyor musun?

He devoted himself to the study of chemistry. - O kendini kimya çalışmasına adadı.

Kimya
(Kimya) chem

Do you study chemistry? - Kimya öğrenimi yapıyor musun?

In college, I fared ill with physics and well with chemistry. - Üniversitede fizik dersini başaramadım ama kimyayı başardım.

kimya
(the science of) chemistry
kimya
stinks

Chemistry isn't the only thing that stinks. - Kimya kokan tek şey değildir.

Tom stinks at chemistry. - Tom kimyada kötü kokuyor.

kimya
(Konuşma Dili) rare and precious thing
Turkish - Turkish
Kimya ile uğraşan kimse, kimyager
Kimya öğretmeni
kimyager
(Osmanlı Dönemi) KİMYAGER
KİMYA
(Osmanlı Dönemi) Edb: Aşk
KİMYA
(Osmanlı Dönemi) İlâç
KİMYA
(Osmanlı Dönemi) Basit cisimlerin hususiyetlerini, bu cisimlerin birbirlerine olan tesirlerini ve bundan ileri gelen birleşmeyi inceleyen ilim. Basit maddelerdeki değişikliği anlamağa çalışan ilim kolu
KİMYA
(Osmanlı Dönemi) Tas: Mevcud olana kanaat ve elde edilmesi mümkün olmayana ait arzuyu terk etmek
kimya
Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey
kimya
Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini; çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim
kimya
Maddelerin temel yapılarını, birleşimlerini, dönüşümlerini, çözümleme, birleşim ve üretim yöntemlerini inceleyen bilim. Üstün özellikler taşıyan çok değerli şey: "Emniyetlerini kazanmak için bu esrar bir kimya gibi gizli kalmalıdır."- R. N. Güntekin
kimyacı
Favorites