kız öğrenci

listen to the pronunciation of kız öğrenci
Turkish - English
female student

The teacher made all of his female students fall in love with him. - Öğretmen, kız öğrencilerinin hepsinin ona aşık olmasını sağladı.

Since 1990, eleven female students received the award. - 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.

schoolgirl

She showed me a picture of her mother as a schoolgirl. - O bana annesinin bir kız öğrenci olarak resmini gösterdi.

Tom blushed like a schoolgirl. - Tom bir kız öğrenci gibi kızardı.

school girl
daygirl
coed
kız öğrenci gibi
schoolgirlish
kız öğrenci yurdu
sorority
eski kız öğrenci
alumna
gündüzcü kız öğrenci
daygirl
yatısız kız öğrenci
daygirl