Definition of küreselleşme in Turkish English dictionary
- (Hukuk) globalisation
Does globalisation mean the disappearance of local sluts?
-Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?
- mundialisation
- mundialization
- küresel
- Global
I found it fascinating what you were saying about global warming.
-Küresel ısınma hakkında söylediklerini etkileyici buldum.
A global crisis is at hand.
-Küresel bir kriz yakındır.
- küresel
- {s} spherical
Contrary to what many people think, during the Middle Ages most people believed that the world was spherical, not flat.
-Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, Ortaçağ'da insanların çoğu dünyanın düz değil, küresel olduğuna inanıyordu.
The child drew a spherical triangle.
-Çocuk bir küresel üçgen çizdi.
- küresel
- ball shaped
- küresel
- spherical, globular
- küresel
- round
- küresel
- conglobate
- küresel
- globular
- küresel
- spheric
Contrary to what many people think, during the Middle Ages most people believed that the world was spherical, not flat.
-Pek çok kişinin düşündüğünün aksine, Ortaçağ'da insanların çoğu dünyanın düz değil, küresel olduğuna inanıyordu.
The child drew a spherical triangle.
-Çocuk bir küresel üçgen çizdi.
- küresel
- globose
- küresel
- orbicular
- küresel
- spheral
- küreselleşmek
- globe
Related Terms
Definition of küreselleşme in Turkish Turkish dictionary
- Küreselleşmek durumu, globalleşme
- globalleşme
- Küresel
- global
- Küreselleşmek
- globalleşmek
- küresel
- Küre ile ilgili olan
- küresel
- Küre biçiminde olan, kürevi
- küreselleşmek
- Dünya milletlerini ekonomi, siyaset ve iletişim bakımlarından birbirine yaklaşmaya ve bir bütün olmaya götürmek, globalleşmek