Definition of inferior, lower in English Turkish dictionary
- under
- altında
Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
-Some wild cats live under my neighbor's house.
Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.
-I found my dog lying under the tree in our yard.
- under
- az
- under
- arasına
- under
- -den küçük
- under
- yönetimi altında
- under
- aşağıdaki
- under
- yardımcı
Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
-Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.
-Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
- under
- ast
O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
-He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.
Sen sadece bir astsın. Yerini bil!
-You're just an underling. Know your place!
- under
- -den aşağı
- under
- -den az
- lower, lowest, inferior
- alt, aşağı düşük
- under
- aşağı mevki veya halde
- under
- altına; altında; altından: They hid under the table. Masanın altına saklandılar. They were sitting under the umbrella. Şemsiyenin
- under
- {e} döneminde
- under
- {e} 1. altına; altında; altından: They hid under the table. Masanın altına saklandılar. They were sitting under the umbrella. Şemsiyenin
- under
- {e} altı
Bir ağacın altına oturdular.
-They sat under a tree.
Bu oyunlar yetişkin kategorisi altında listelenmiş.
-These games are listed under the adult category.
- under
- {e} halinde
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
-The new station building is under construction and will be completed soon.
Benim evim inşaat halinde.
-My house is under construction.
- under
- bastırılmış
- under
- kumandası altında
- under
- edat
Related Terms
Definition of inferior, lower in English English dictionary
- {a} under