inclosed; confined

English - Turkish

Definition of inclosed; confined in English Turkish dictionary

Related Terms

included

(Dilbilim) bağımlı

included

içerilen

included

(Bilgisayar) içeriği

included

dahil

Öğle yemeği bu fiyata dahil midir? - Is lunch included in this price?

Bahşiş ve servis ücreti dahil mi? - Are the tip and service charge included?

included

{f} içer

Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu. - The exam included mathematics, physics and chemistry.

Geçit töreni altı tane bando içeriyordu. - The parade included six marching bands.

included

{f} dahil et

Genç çift Şükran Günü konuklarının arasına anne babalarını dahil etti. - The young couple included their parents among their Thanksgiving guests.

included

dahil et/kapsa

included

{f} dahil et: adj.dahil

included

{s} içinde

Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk. - We are all witnessed the unlucky incident included Tom.

included

{f} içer: adj.dahil

English - English

Definition of inclosed; confined in English English dictionary

included

Hyphenation

inclosed; con·fined