English - Turkish
Definition of in contact with something in English Turkish dictionary
- against
- {e} karşı
Ben bu projeye karşıyım.
-I am against this project.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
-If God is with us, then who can be against us?
- against
- {e} aykırı
Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
-Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
O, yasalara aykırıdır.
-This is against the law.
- against
- {e} karşısında
Yen dolar karşısında hâlâ düşük.
-The yen is still low against the dollar.
Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.
-The yen is expected to lose value against the dollar.
- against
- ters olarak
- against
- {e} karşı: against the current akıntıya karşı. a vaccine against the flu gribe karşı bir aşı
- against
- -e değecek şekilde
- against
- (Ticaret) mukabili
- against
- (Ticaret) karşılığı
- against
- karşılaştırarak
- against
- e karşı
- against
- karşı olmak
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
-You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
- in contact with
- ile temas halinde
- against
- -e doğru
- against
- -e karşı
- against
- over against ona karşı
- against
- edat karşı
- against
- {e} aleyhinde, karşı: a vote against the
- against
- O adam reform düşmanıdır
Related Terms
English - English
Definition of in contact with something in English English dictionary
- against
in contact with something
Hyphenation
in con·tact with some·thingTurkish pronunciation
în käntäkt wîdh sʌmthîngPronunciation
/ən ˈkänˌtakt wəᴛʜ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ɪn ˈkɑːnˌtækt wɪð ˈsʌmθɪŋ/
Resimler
History
Favorites