in an easily understood manner; without a doubt; obviously

listen to the pronunciation of in an easily understood manner; without a doubt; obviously
English - Turkish

Definition of in an easily understood manner; without a doubt; obviously in English Turkish dictionary

clearly
açık bir biçimde

O günü açık bir biçimde hatırlıyorum. - I remember that day clearly.

Seni açık bir biçimde duymadım. Bir daha söyler misin lütfen? - I didn't hear you clearly. Would you please say it again?

clearly
açıkça

O, konuyu açıkça belirtmiştir. - He clearly stated that point.

Şirkette açıkça konuşmalısın. - You must speak clearly in company.

clearly
apaçık

Hâlâ apaçık hatırlıyorum. Yedi ya da sekiz yıl önceydi. Tam olarak nerede? Sen de orada mıydın? - I still clearly remember. It was seven or eight years ago. Where exactly? Were you also there?

clearly
açık seçik
clearly
kesinlikle
clearly
düpedüz
clearly
şüphesiz

Wilson kazanmak için şüphesiz en iyi şansa sahipti. - Wilson clearly had the best chance to win.

Şüphesiz, o, biyoteknoloji hakkında çok şey biliyor. - Clearly, she knows a lot about biotechnology.

clearly
anlaşılır biçimde

Lütfen daha anlaşılır biçimde konuşun. - Please speak more clearly.

Bu anlaşılır biçimde düzeltilmedi. - This clearly hasn't been proofread.

clearly
açık açık
English - English
clearly
in an easily understood manner; without a doubt; obviously
Favorites