Tom, onunla bir odayı paylaştığım adam, dağınık.
- Tom, the guy I'm sharing a room with, is messy.
Tom dağınık dairesine gitti.
- Tom walked into his messy apartment.
Bu karmakarışık olacak.
- This is going to get messy.
Bu, oldukça karmakarışık olabilirdi.
- This could get quite messy.
Ellerim çok yağlı ve pis olduğunda nefret ederim.
- I hate when my hands get too oily and messy.