hence, to guarantee; to promise; to affirm

listen to the pronunciation of hence, to guarantee; to promise; to affirm
English - Turkish

Definition of hence, to guarantee; to promise; to affirm in English Turkish dictionary

undertake
{f} yüklenmek
undertake
{f} girişmek
undertake
üstlenmek
undertake
{f} söz vermek
undertake
yükümlenmek
undertake
(Osmanlıca) tadat etmek
undertake
üzerine almak
undertake
başlamak
undertake
üstlen

Üstlendiğim her şey ters gidiyor. - Everything I undertake goes wrong.

Yönetim kurulu üyeleri çok riskli bir girişimi üstlenmeye isteksiz. - The directors were reluctant to undertake so risky a venture.

undertake
sorumluluğunu almak
undertake
garanti etmek
undertake
(işe) girişmek
undertake
deruhde etmek
undertake
üstlen,üzerine al
undertake
(Mukavele) üzerine almak; yüklenmek; taahhüt etmek, üstlenmek
undertake
kabul et/üstlen
English - English
undertake
hence, to guarantee; to promise; to affirm
Favorites