Turkish - English
Definition of havsa in Turkish English dictionary
- If you hav
- chamfer bit
- hav
- fluff
- hav
- pile
- hav
- floss
- freze etm., frezelemek, havsa acmak
- ETM milling., cutters to open up if you hav
- hav
- fuzz
- hav
- nap, pile (of cloth)
- hav
- nap
- hav
- down
The car broke down on the way to the airport.
-Araba havalimanına giderken bozuldu.
It will cool down tonight.
-Hava bu gece soğuyacak.
- hav
- nap, pile, down, fuzz
Related Terms
English - English
Definition of havsa in English English dictionary
- HAV
- hepatitis A virus
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of havsa in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Bağırın yanındakiler
- (Osmanlı Dönemi) Bağır
- HAVSA'
- (Osmanlı Dönemi) Karnı sarkık olan kadın. Müz: Ahves
- HAV
- (Osmanlı Dönemi) Şeftâli gibi bazı meyvelerin üzerlerinde bulunan ince tüy
- HAV
- (Osmanlı Dönemi) Çuha ve buna benzer kumaşların ters yüzlerinde bulunan tüy
- hav
- Yere serili halı, kilim vb. yaygıların üzerinde oluşan, uçuşabilen toz kümecikleri
- hav
- Keçenin pişirilmesi sırasında ortaya çıkan değersiz yün parçaları
- hav
- Kadife, çuha, yün vb.nin yüzeyindeki ince tüy
- hav
- Kumaş yüzeyindeki tüycükler ve bunların uçuntuları
- hav
- Kadife, çuha, yün gibi kumaşların yüzeyindeki ince tüy
- hav
- Kadifenin ince tüyü,kumaş tüyü